Fırtınayı Kontrol Et: Duygu Düzenlemenin Gücü
- Dr. Şeyma İlhan
- 3 Mar
- 3 dakikada okunur

Uzmanlık tezimde de üzerinde oldukça çalıştığım duygu düzenleme kavramını çok önemsiyorum. Biz belki de kültürel olarak duygularımızın yeterince farkında olmadan, duygularımızı hissetmeye müsaade etmeden büyüdük-büyütüldük fakat herhangi bir durum karşısında bir durup düşünmenin; zihnimizde, davranışlarımızda, bedenimizde olan değişiklikleri fark etmenin ve bunlara uygun yanıt verebilmenin hem kendi iyilik halimize hem de başkaları ile olan ilişkisine katkısı çok büyük. Ayrıca bugün artık biliyoruz ki sosyal, akademik, iş hayatında başarılı olmak için de sadece zekâ düzeyinin iyi olması yetmiyor. Pek çok zaman öğrenmenin duygusal bileşenini gözden kaçırıyoruz. Herhangi bir zorluk karşısında denemekten vazgeçmeyen, küçük bir başarısızlıkta hevesi kırılmayan, kolay gücenmeyen, ihtiyaç duyduğunda yardım isteyebilen, uygun olmayan bir durumla karşılaştığında “hayır” diyebilen çocuklar büyüdüklerinde pek çok alanda daha başarılı olabiliyor.
Duygu Düzenleme nedir?
Duygu düzenleme kavramı; içsel ya da dışsal bir uyaran sonrasında bu uyaranın zihinde, davranışlarda ya da bedende yol açtığı değişikliklerin yönetilebilmesi anlamına gelmektedir.
Duygu düzenleme becerilerinin gelişmesi, günlük yaşamda karşılaşılan güçlüklere uyum sağlamak açısından önemlidir.
Duygudurum düzenlemesinin yapılabilmesi psikolojik sağlıklılık göstergelerinden biridir.
Duygu Düzenleme Güçlüğü
Duygu düzenlemede güçlük içsel ya da dışsal bir tetikleyiciden sonra; bireyin bu tetikleyiciye uygun bir şekilde duygusal yanıt vermesinde ya da şiddeti yoğun olan duygularını kontrol edebilmesinde güçlük olması olarak tanımlanmıştır.
Duygularını düzenlemekte güçlük yaşayan kişilerin çeşitli zorluklara kontrolsüz ya da uygunsuz bir duygusal cevap verdiği gözlenmiştir.; sinir krizleri, bağırma, suçlama, ağlamalar, pasif-agresif davranışlar söz konusu olabilir. Duygu düzenleme alanındaki güçlükler çeşitli psikiyatrik bozukluklarda da görülebilmektedir.
Gelişimsel Dönemlere Göre Duygu Düzenleme
Yenidoğan ve Bebeklik Dönemi
Yenidoğan bebeğin duygu düzenleme becerilerinin oldukça kısıtlı olduğu bilinmektedir. Bebek, yalnızca emme, dokunma gibi doğuştan gelen belli başlı bazı becerileri ile duygularını düzenlemeye çalışır. Bebeğe verilen tutarlı ve iyi bakımla bebeğin bu becerilerini giderek geliştirmeye başlar.
Yaşamın 1. Yılının sonunda motor becerileri de giderek artan bebeğin duygularını düzenlemede daha belirgin bir rol oynadığı, istemediği bir durumdan fiziksel olarak uzaklaşıp, keyif aldığı bir nesneye ya da kişiye yaklaşarak duygularını düzenleme kabiliyetini geliştirdiği gözlenmektedir.
Bebeklik döneminde duygu düzenleme becerilerinin gelişiminde aynı zamanda mizacın ve bağlanma özelliklerinin de çok önemli olduğu düşünülmektedir.
Okul Öncesi Dönem
Okul öncesi çocukluk döneminde çocukların kendi duygularını anlama ve anlamlandırma becerileri arttığı, çocukların duyguları ile çeşitli durum ve davranışlar arasında ilişki kurmaya başladıkları bilinmektedir.
Ebeveynlerin de bu yaş grubundaki çocukların duygularını düzenleme becerilerini geliştirmesi açısından rol model olduğu bilinmektedir. Ayrıca, çocuklarını duygularını paylaşması konusunda motive eden ailelerin çocuklarının, duygularını yeterince ifade etmeyen çocuklara kıyasla daha uygun duygu düzenleme stratejileri kullanabildikleri gösterilmiştir
Okul dönemi
Bu dönemde çocukların, kendi duyguları hakkında önceki döneme göre daha bilgili olduğu ve baş etme becerilerinin de önceki döneme göre daha gelişmiş olduğu gözlenmektedir.
Çocuk bu dönemde daha sosyaldir, sebep sonuç ilişkisi kurmaya başlamıştır, aynı durum karşısında farklı duygular yaşanabileceğini anlamaya başlar.
Ergenlik Dönemi
Ergenlik döneminde bilişsel becerilerde artış, biyolojik, hormonal ve sosyal değişiklikler, benlik sorgulaması, benlik arayışı gibi sebeplerle duygusal değişkenlik sıktır.
Ergenlikte duygu düzenleme becerilerinin çocuklara göre daha yüksek olduğu gözlenmektedir.
Aileler çocuklarının duygu düzenleme becerilerinin gelişmesine nasıl katkı sağlayabilir?
· Çocuklarının yaptıkları etkinliklerde yanında olan
· Çocuklarının başarılarını takdir eden
· Çocuklarını destekleyen,
· Çocuklarının görüşlerine saygı duyan
· Çocuklarının ihtiyaçlarına duyarlılık geliştirebilen
· Stresli olaylarda çocuklarına sağlıklı baş etme stratejilerini gösterme konusunda rol model olabilen ebeveynlerin, çocukların duygusal gelişiminde ve duygu düzenleme becerilerinin gelişmesinde olumlu etki oluşturduğu gözlenmiştir. Bu şekilde olumlu ebevenlik desteğine sahip çocukların aynı zamanda sosyal ilişkilerde ve okul hayatında daha az sorunla karşılaştığı da bilinmektedir (Moore and Kuipers, 1992).

Comments